(Tanıtım Bülteninden - Metis Yayıncılık)
Güçlü bir el silkeledi beni sonra
Sanırım tanrının eliydi,
Sayamadım kaç ah döküldü dallarımdan
Çok şey görmüşüm gibi,
Ve çok şey geçmiş gibi başımdan
Ah dedim sonra,
Ah!
İç ses diye söylendim
Gel!
Ahlar ağacından sen de biraz meyve topla.
SAMSON VE DALİLA
Heceleme beni artık Allah'ım
Bırak okunaksız kalayım
Kaderimin hepsi pek iyi olmasın varsın
Bak, ömrüm eriyor işte
Çocukluk fotoğrafımdaki kardanadam gibi yanı başımda
Bak, ilkokul talebesi kalbimden
Yine karne parası istiyorlar
Bir gecekonduda oturuyor kalbim oysa
Yağmur yağdıkça
Bir gecekondunun damı gibi içine doğru ağlıyor (s.43)
Itiraf etmek gerekirse
Domates-biber biçiminde tuzluklar aldım pazardan
Kalp şeklinde kültablaları
Kalbimde söndürülmüş birkaç sigaradan kalan kül
Yetmezdi yeniden doğmaya.
Orhan Gencebay dinledim itiraf etmek gerekirse
Bedelini ödedim ama Pollyanna
Itiraf artık tedavülden kalkmış bir kâğıt para. (s.50)
Kardeşim, biriciğim
Bazı yaralar yararlıdır buna inan,
Bazı yaraların ortasından küçücük bir el,
Sanki geçmişine çiçek uzatır,
Bazı yaralardan sızan kanla,
Tüm geleceğin yıkanır.
Bazı yaralar...
Sayıyorum, sayıyorum
Hiç bitmiyor güller
Sensiz hiç bitmiyor zaman.
Belki saymayı mutsuzlar bulmuştur.
Mutsuzlar hep sayar.
Bizler mihsabıyız hayatın,
Tam on gün oldu,
Gamzelerinden su içmiyor kuşlar.
Kardeşim, biriciğim
Hadi çık o karanlık odadan. (s.64)
Hay!
Keşke susmanın muhabbet kuşu olaydım.
Ters Pinokyo olmak istiyorum Gepetto Usta
Kötülüklere boğulup
insanlıktan çıkmak istiyorum artık!
Kafam karışık ama
Yetişir!
Bir beyaz balinanın karnında uyumak istiyorum artık.
Camdan pabuçlarım kırık
Prens de bulamaz beni artık.
Hayata söyleyin bundan sonra gitsin
Anlamını masallarda arasın
Hay!
Ben sizin ruhunuza çiçek aşısı yapayım
da çiçekler açsın ruhunuz.
Hadi alkışlayın!
Biliyorum hâlâ biraz safım.
Keşfettim
Küçük ruhlarınızdaki büyük Amerika'yı
Hadi alkışlayın!
BU SİZİN BAŞARINIZ. (s.67)
"Sanırdım
Yanağımın sıcağına göç ediyor kırlangıçlar
Beni anla.
Geçti ömrüm ikliminden iklime
Yuva yaptım kaç paket cigaranın bacasında
Yorgunum, kahvem çamur gibi
Batmaya da razıyım, artık beni anla
Yeter ki sen beni
Hiç yazamayacağım bir romanın kollarına atma." (s.73)
- "Bir zamanlar kendimi
Bulunmaz Hint kumaşı sanmıştım.
Kaç metredir benim yokluğum?
Benden daha çok var sanmıştım." (s.16) "İnsan unutandır
ve insan unutulmaya mahkûm olandır." (s.19)
- "Sen sarılmak istersin ona,
O sana sarılamazdı." (s.19) - "Ya siz,
Nasıl bilirdiniz çocukluğunuzu cemaat?
Nasıldı
Öldürdüğünüz birinin cenaze namazını kılmak?" (s.23) - "Bazen sevinince annem gibi,
Rengârenk reçeller dizerim kalbimin raflarına." (s.24) - "Kılıç çeken kılıçla ölür." (s.29)
- "Kaderden kaçılmaz." (s.29)
- "İnsan kaybolmayı ister mi?
Ben işte istedim bayım." (s.36) - "Kimi gün öylesine yalnızdım
Derdimi annemin fotoğrafına anlattım." (s.38) - "Bir gölgeyi sevmek ne demektir bilmezsiniz siz bayım." (s.38)
- "Siz aşkı ne bilirsiniz bayım
Aşkı aşk bilir yalnız!" (s.38) - "Bilirim kırılmış dizeleri tamir etmez zaman." (s.40)
- "Kalbim küs oysa, kalbim yalnız bir kovboy
Nedense şimdi evinden çok uzakta." (s.44) - "Aşk mektupları elbette yakılmalı,
geçmiş en soylu yakacaktır."
| Nabokov (s.47) "Muhabbet kuşumuz öldü
Arkasında uçuşan tüyleriyle mavi bir sonbahar bırakarak
Biliyorsun ölüm, mavi boş bir kafestir kimi zaman
Acıyı hangi dille tercüme etsek şimdi yalan olur Pollyanna"
(s.47)"Sana son mektubu,
Artık senden mektup beklemediğimi söylemek için
yazıyorum Pollyanna
Son şiirini yazmaya cesaret edememiş bir şair olarak."
(s.52)- "Sağlam bir halatla çekiyorum acıyı kendime doğru." (s.55)
- "Ben sevgilim...
Bir çocuk bayramı gibi yaşamak isterdim her aşkı." (s.58) "Tehlikeli sayılmam artık. Kalbimi kalın bir kitabın arasında kuruttum."
(s.66)- Ben sizin ruhunuza çiçek aşısı yapayım
da çiçekler açsın ruhunuz. (s.67) "Ölürüz belki ikimiz de ucuz bir aşk romanının sonunda."
(s.69),- "Annemin bir şiir defteri vardı
Yaprakları gitgide sarardı
Hep sararan bir şey olarak kalmışsın aklımda." (s.71)